...ve zamane genci yazmaya başlar.
Create your own banner at mybannermaker.com!

8 Mayıs 2010 Cumartesi

"Gizemli Tavşan" 8.bölüm tanıtım yazısı

Gizemli Tavşan'ın yazar ve çizer koltuğunda oturan Mert'in "Yeni Milat" olarak nitelendirdiği sekizinci bölümünde patlayacak olan en büyük bomba Alev'in Arda-Suzan çiftine şantaj yapıyor olması! Bu bölümde teknik açıdan
yenilikler de bizi bekliyor.

ALEV ŞANTAJ YAPIYOR!

Tıpkı Sevda gibi Madrika tarafından tavşana çevirilen Nurcan'ın da evde yaşamaya başlamasıyla çocuklar için daha zorlu günler başlamıştır. Şimdi saklamaları gerektikleri kişi sayısı ikiye çıkmıştır. Öte yandan Tuncay-Suzan çifti yeni evlerine alışmıştır. Suzan, kocasından boşanmaya hazır olsa bile Madrika'nın halletmesi gereken pek çok sorununun olduğunun farkındadır. Bunlara bir an önce çözüm bularak zor yaşantısından kurtulmak istemektedir. Bunun için sevgilisiyle birlikte kuracağı tehlikeli bir tuzakla Alev'in karşısına çıkar. Genç kız tüm bu sorunları yetmiyormuş gibi alevlenen aşk ateşinde yanmaktadır. İpek, Alev'in Barış'a olan ilgisini fark ettiğinden beri kıza nispet yaparak ona acı vermekten zevk alan Nazlı'ya karşı önlem almaları gerektiğinden emin olur. İki kız arasında bu çekişme yaşanırken Barış'ın hiçbir şeyden haberi yoktur. Suzan'ın kurduğu tuzakla Alev'i tehdit etmesi üzerine genç kız elindeki kozu kullanır. Gizli aşıklara hazırlayacağı tuzakla Suzan'ın yaptıkları etkisini kaybedecek, Arda-Suzan çifti kendilerini bir anda yangının ortasında bulacaktır.

Gerek teknik yenilenmesiyle, gerekse okurları şaşırtacak sürpriz gelişmeleriyle uzun süre konuşulacak olan sekizinci bölüm kısa süre sonra adresimizde!

2 Mayıs 2010 Pazar

Ben benle röportaj yapıyor!



Mütevazı olmaya çalışsam da bu sefer ukalaca davrandım: Kendimle röportaj yaptım! Bunun önüne geçmek için de cesur sorular sorup samimi yanıtlar verdim.


"YENİ MİLAT BAŞLIYOR!"


Ben: Nasıl gidiyor Gizemli Tavşan?
Mert: Süper gidiyor. Senaryosu da çizimlerini de zevkle yapıyorum. Her geçen bölümde okuyucu sayımız daha da artıyor. Ancak okuyanların hepsi yorum yapmıyor. Şimdiye dek en fazla yorum yapılan bölüm birinci bölüm olmasına rağmen anketlere katılım her bölüm için fazla.
Ben: Çizgi roman yapmak için gereken konu ve zamanı nasıl buluyorsunuz?
Mert: Beynim sürekli bir şeyler üretiyor. Okulda teneffüslerde, evde dersten kalan zamanlarımda, kısacası boş vakitlerimde konu düşünüyorum. Aslında gidişat zaten belli. Öykünün tamamı kabataslak hazır. Ama hangi bölümlerde hangi olayların olacağını, neler çizeceğimi, neler yazacağımı düşünüyorum tabii ki. Bunları yapmak o kadar kolay değil. Bir bölümde yapacaklarınız tüm hikayeyi etkiliyor çünkü. Zaman bulma konusuna gelince... Kafamda o kadar çok konu var ki, hepsini sizlere sunamadığım için büyük üzüntü içerisindeyim, zamanım yok. Okulum, derslerim, sınavlarım ve diğer şeyler çok zamanımı alıyor. Derslerim gayet güzel. Derslerimi ön planda tutmaya çalışıyorum, bazen içimde aşırı yazma-çizme isteği uyansa da kendimi dizginliyorum (Gülüyor). Keşke daha çok zamanım olsa da çizgi romanımı istediğim gibi daha güzel yapabilsem... Ama olmuyor işte.
Ben: Çocukların Sevda hakkındaki gerçekleri ve Suzan-Arda ilişkisini öğrenmesiyle olaylar farklı bir boyut kazandı. Okurları bundan sonra neler bekliyor?
Mert: Asıl hikaye bundan sonra başlıyor. Sekizinci bölüm benim için milat niteliğinde. Gizemli Tavşan sekizinci bölümden öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrılıyor (Gülüyor). Öncesi karakterleri tanıtmak ve olaylara giriş için yaptığım hazırlık süreciydi. Sonrasındaysa olaylar hızlanıyor, gerilim artıyor. Sekizinci bölümle birlikte yeni milat başlıyor!
Ben: Çizgi roman dizinizde yazılacak çok konu olduğunu söylediniz. Gizemli Tavşan bu sezon bitecek mi yoksa bir dahaki sezon da devam mı edecek?
Mert: Aklımda bu kadar konu varken bitmesi mümkün değil. Okullar kapandıktan sonra yapmayı düşündüğüm sezon finaliyle çizgi roman dizisi yaz tatiline girerken, ben de bu süreçte ikinci sezon için çalışmalara başlayacağım. Hatta lise öğrencisi olmasam blogumu açmadan önce dergi şeklinde yaptığım çizgi romanım gibi uzun soluklu bir dizi yapabilirdim. Ama lise öğrencisiyim ve her ne kadar devam etmek istesem de diziyi ikinci sezonda bitirmem gerekiyor. Sürdürecek olsam bile boş konularla uzatmak için değil, özgün senaryomda olanlarla sürdürürüm. Dediğim gibi Gizemli Tavşan küçüklüğümde on yedi bölümden oluşan televizyon dizisi şeklinde yazdığım bir senaryo. Şimdiyse o senaryoyu genişlettim, açılmış olan uçları uzattım ve süsledim. Küçüklüğümde yazdığımda elbetteki olaylar bu kadar detaylı işlenmemişti. Aslına bakarsanız senaryoda sadece hikaye vardı. Yani Gizemli Tavşan'ı yeni yeni oluşturuyorum. Çok konu düşünüyorum ve buluyorum da. Ama ne yazık ki öğrenciyim ve diziyi ikinci sezonda finalle kapatacağım... Her neyse o kadar ileri gitmeye gerek yok, Gizemli Tavşan bir yıl daha kesin sizlerle ve şimdilik bu bizim için sevindirici bir haber!
Ben: Dizi iki sezondan fazla sürerse olacaklar için o kadar iddialı konuştunuz ki, dolu dolu geçeceği bu sözlerinizden belli olan ikinci sezonda bizleri nelerin beklediğini çok merak ediyorum.
Mert: Öncelikle şunu söylemeliyim ki şaşırtıcı gelişmeler için ikinci sezonu beklemenize gerek yok. Sekizinci bölümle birlikte gerçek Gizemli Tavşan yerini bulacak. Neler olacağını bu ay göreceğiz.
Ben: Daha çok yakın çevrenizin, akraba ve arkadaşlarınızın girdiği bu siteye başka kimler giriyor ve buraya yazılan yorumlar dışında nasıl yorumlar geliyor?
Mert: Dediğiniz gibi adresimi bilmeyenlerin bu siteye girmesi neredeyse imkansız. Zaten bunu beklemek de ukalalık olur. Belki tesadüf eseri girenler vardır; ama sitede çoğunluk olarak çevremden kişiler var. Yorum konusuna gelince yorumlar gerçekten çok olumlu, beni teşvik edici ve devamını merak ettikleri yönünde geliyor. Beni tebrik ediyorlar, böyle bir işin peşinde yılmadan koştuğum için kutluyorlar. Zaten yorumların çoğu e-mail adresime veya bana sözlü olarak geliyor. Destekledikleri için çok teşekkür ediyorum herkese. Bana kalırsa bu çizgi roman dizisinin sevilmesindeki ana etken kötülerin iyilik, iyilerin de kötülük yapabiliyor olması. Biraz havalı konuştuğumun farkındayım ama 'samimi cevap' derken bunu kastetmiştim (Gülüyor). Siz de 'cesur soru' kapsamını daha fazla zorlamayın bence (Kahkahalarla gülüyor)!
Ben: Bu samimi röportaj için teşekkür ederiz.
Mert: Ben de söylemek istediklerimi söylememi sağlayarak içimi dökmeme yardımcı olan sorularınız nedeniyle sizi kutlarım. Bu röportajda olduğum gibi karşınıza çıktım. Bir anda aklıma gelenleri bütün samimiyetimle ve açıkça yazdım. İnşallah fazla ukalalaşmamışımdır (Gülüyor)!