...ve zamane genci yazmaya başlar.
Create your own banner at mybannermaker.com!

2 Haziran 2013 Pazar

Doğan Hızlan'ın hızı!

 

Mert'in Gezegeni'nin "Yaşadıklarım Gördüklerim" köşesinin son bombası DOĞAN HIZLAN: PAPYONLU ve TAKIM ELBİSELİ ADAM

"Trabzon Sanatevi 5. Sanat Günleri"nin açılışında gazetecilik yapmamak hiç olur muydu? Hem de açılış gününün en önemli konuğu Doğan Hızlan iken! 1 Haziran'da gerçekleşen açılışa yetişmek için dershanedeki deneme sınavınını fazlasıyla acele çözüp çıktım. Aklım "Doğan Hızlan'a yetişmek" düşüncesindeyken asla yavaş olamazdım. Söyleşi başlamadan yerimi aldım. İşte o kitap yazılarını yazan kişi karşımdaydı. Edebi kültürüyle beni hiç şaşırtmadı Hızlan. Tabii takım elbiseli ve papyonlu görüntüsüyle de...

Trabzon Sanatevi de olmasa, şehir kültürel etkinlik adına çok ölü olacak. Hem ilgili olduğum hem de blogumdan sizlere aktarmak istediğim için her sene fotoğraf makinem ve ses kayıt cihazımla etkinlikleri görmeye gidiyorum, biliyorsunuz. Söyleşiler, film gösterimleri, imza günleri... Hatırlayacağınız gibi geçen yıl etkinliğe davet edilen Tayfun Pirselimoğlu ile bir röportaj yapmıştım.

"TARİHİ VE BİYOGRAFİK ROMANLAR ALDATICIDIR. TAMAMEN GERÇEKLERİN ANLATILMASINI BEKLEMEYELİM."

Doğan Hızlan çok beyefendi, kibar, bilgili bir adam. Ben çok sevdim. Söyleşisinden sonra kitap imzaladı. Daha doğrusu imzalamak zorunda kaldı çünkü ona söyleşi biter bitmez "Uçağa beş dakika var Doğan Bey!" dedi ekibinden biri/yardımcısı/menajeri. Orada kurulmuş stanttan hemen aldık tabii kitaplarını, imzalattık. Çok kitabı var Hızlan'ın, ama üç çeşit mi ne koymuşlar! Ben de hemen en kalın olanını aldım: "Anılarımda Yaşayanlar". İmzaladı kitaplarını. Ama sonra hooop gitti! Uçağa yetişmesi gerekiyormuş. Keşke tanışma fırsatımız olsaydı...

Bu arada söyleşi bittiğinde sorusu olanın sorusunu dinledi Hızlan. Bir adam kalktı, dedi ki: "Bence kitap insanı yalnızlaştırıyor. Bu bir sorun değil mi aslında?" Yok artık, bu nasıl bir düşünce! Doğan Hızlan ne diyecek acaba? Çok güzel cevap verdi yazarımız. Kitabın elbette bir yalnızlık olduğunu, topluca yapılan bir eylem olmadığını söyledi. Ne diyecek başka!

Bir de yanlış hatırlamıyorsam kitaplarda kaldığımız yere ilişkin "kalık" ifadesini kullandı Hızlan, çok sevimli bir sözcük değil mi?

'AŞK-I MEMNU'NUN KİTABI ÇIKMIŞ, ALABİLİR MİYİM?' DİYEN MÜŞTERİNİN DURUMU DİNLEYİCİLERİ GÜLDÜRDÜ!

Söyleyeceklerini bir not defterine yazmış Hızlan, konuşurken onlardan da yararlandı. Bir yerde konu tarihi romanlara gelince tarihi romanları olan Kemal Tahir'in bir sözünü hatırlattı. Tahir'e tarihi romanlarının gerçek olayları anlatıp anlatmadığını sormuşlar ve o da demiş ki "Gerçek, gerçek ama roman gerçeği." Sonra Hızlan devam etti: "Biz tarihi bir romanda belgelerin anlatılmasını beklemeyelim." Ve konu bundan sonra biyografik romanlara geldi: "Tarihi romanlardan sonra en aldatıcı romanlar biyografik romanlardır. Ayşe Kulin'in 'Füreya'sı da böyledir. Mesela ben de biyografik roman okurken anlatılan kişiyi tanıyorsam eğer, yahu bu böyle değil ki, diyorum. Ama yazar da böyle görmüş. Bu çok normal."

Hızlan bir ara da sözü edebi romanların dizi uyarlamalarına getirdi. Konu bu olur da söz 'Aşk-ı Memnu'ya gelmez mi? Bu durumun yanlış anlaşılmalara yol açtığını da bir kitapçıdaki müşteriden duyduğu şu sözle anlattı: "Aşk-ı Memnu'nun kitabı çıkmış, alabilir miyim?"  Bu söz dinleyicileri epey güldürdü.

Etkinlikler 1-9 Haziran günlerinde. Fırsatınız olursa mutlaka gidin, sohbetlere katılın. Fırsatınız yoksa da fırsat yaratın efendim!

Not düşümü: İki hafta sonra bugün ilk sınav, üç hafta sonra bugün de ikinci ve son sınav bitmiş olacak. Ondan sonra koca bir yıl boyunca "YAPILACAKLAR LİSTESİ"nde biriktirdiğim faaliyetlerim için müthiş bir hızla harekete geçeceğim! Blogumun sürprizleri içinse şimdiden hazır olun!

3 yorum:

  1. Yorum yapmak isteyip de yapamayan bir sürü kişi olduğunu biliyorum, bana söylüyorlar. Profil seçip eğer gmail hesabınız yoksa "Adsız"ı işaretleyip yazınızı yazabilirsiniz. Ama lütfen adınızı da yazın ki kim olduğunuzu anlayayım. Duygu ve düşüncelerinizi bekliyorum. Yorumlarınızı görmek dileğiyle... :)

    YanıtlaSil
  2. Röportajlar ne güzel...

    YanıtlaSil