...ve zamane genci yazmaya başlar.
Create your own banner at mybannermaker.com!

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Marmaris'te yaz başkadır



Türkiye’de yaz turizmi denince listenin başlarında Marmaris de yer alıyor. Mavi ve yeşilin tonlarını buluşturan, gündüzleri plajların tıklım tıklım dolu olduğu, gece geç saatte başlayan eğlencelerin sabahın ilk ışıklarına kadar sürdüğü Marmaris bu yıl yeni çevre düzenlemeleriyle yine yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. Benim içinse her zaman aşkın, tutkunun, denizin, bisikletin ve yazın simgesi olan Marmaris, şimdi yeni sıfatıyla; çok daha vazgeçilmez.







Marmaris’in ünlü Netsel Marina’sında küçük, sevimli ve içinden hiç çıkmak istemeyeceğim bir dükkan keşfettim: Mona Titti Art. Dükkanın sahipleri olan bir annenin kızından esinlenerek yaptığı kadın yüzleri, gözleri, saçları başınızı çevirdiğiniz her yerde! Mesela iki kadın yüzünün olduğu bir çizim var ve bu çizim kutularda, ayraçlarda, not defterlerinde, çerçevelerde, taşlarda, tabaklarda ve resim şeklinde (fotoğraflarda daha iyi görebilirsiniz) çeşitli objeleri desenleyerek satışa sunuluyor. Bu yaratıcı dükkanın en güzel yanı da ne biliyor musunuz? Kışın da bazı günler açıkmış! Yolunuz düşerse uğrayın derim, emin olun siz de çok seveceksiniz.



Marmaris’e geldiğinizi kanıtlamak için Kapalıçarşı’daki bu dükkana mutlaka uğramalısınız! Marmaris resimleri olan bardaklar, küllükler, tabaklar; sevimli Pinokyo kuklaları; anahtarlıklar; nazar boncuklu eşyalar; üstünde çeşitli resimler olan magnetler; fesler; bilezikler gibi daha pek çok obje ve incik boncuk her şey var! Ayrıca hazır çarşıya gelmişken bir et ya da tavuk döner yemeden sakın ayrılayım demeyin.





Marmaris’in otelli, barlı, restoranlı sahil yolu da diyebileceğimiz Uzunyalı bölgesine bu yıl yapılan çevre düzenlemeleri zaten güzel olan Marmaris’i bir o kadar daha güzelleştirmiş! İnsanların oturabileceği alanlar, çiçeklendirme ve peyzaj çalışmaları, ayrıca heykeller; geceleri yapılan ışıklandırmayla çok daha güzel görünüyor. Eğer Marmaris’in sadece deniz, kum ve güneşinden yararlananlardansanız; bir de madalyonun gece yüzünü görmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Alışveriş meraklıları için birkaç adres verdim, zaten Marmaris’in her yanı mağaza, dükkan, çarşı, pazar... Ama gelenekselden şaşmam diyorsanız her perşembe Marmaris Belediyesi’nin pazar binasında kurulan pazarı da ziyaret etmelisiniz. Aynı binada pazar günleri de perşembe günkünden daha küçük olan bir pazar kuruluyor. Daha da detayını isteyenler için vereyim: Çarşamba günleri İçmeler’de, perşembe günleri Armutalan’da, pazar günleri de Beldibi’nde geleneksel pazarlar açılıyor. Marmaris’in ünlü çam balını, çeşitli baharatları, şifalı otları, halı-kilim gibi ürünleri buralarda bulmak mümkün. Ve katılım sadece yerli turistlerle sınırlı kalmıyor. Yabancı turistler bu pazarlara büyük ilgi gösteriyor.





Geçen sene ben de bu sokak ressamlarından bir tanesine karikatürümü yaptırmıştım.
Vay canına, şu Marilyn Monroe’ya bakar mısınız ne kadar da güzel? Bu ressamların daha çok yabancı turistlerin ilgisini çektiğini de söylemeden geçmeyeyim.

Marilyn Monroe demişken... Yabancı turistlerin ilgisini çekebilmek için restoranlarda, kafelerde, dükkanlarda, mağazalarda bilinen İngiltere kraliçelerinin resimleri ve çeşitli ülkelerin bayrakları bulunuyor. Bu “tavlama” yöntemlerinden bir tanesi de Marilyn Monroe’nun resimlerini ve adını kullanarak müşteri toplamak. Ne yalan söyleyeyim, bu çekime ben de kapılıyorum...







Ben yazın “Küçük İstanbul” diyorum buraya... Değişik illerden, ülkelerden gelmiş çeşit çeşit insan ve yoğun trafiğiyle, yazın açık olan sayısız mağazasıyla ne eksiği var Allah aşkına? Deniz manzarası deseniz Köprü’sü yok ama idare ediverin, hatta bence buranın daha başka bir güzelliği var. Bisikletle bir yere gitmekse gündüzleri bayıltıcı güneşten, geceleri de her pedalda bir insan seline kapılıp tin tin ilerlemek yüzünden ölüm gibi! Bu sene bu kadar güzel şeyler yapılmış Marmaris’e, en yakın zamanda inşallah bir bisiklet yolu da yapılır da bisikletliler bu eziyetten kurtulur. Hayır, yaya olarak yürüyenler de haklı; çünkü bir de peşlerindeki bisikletlileri kollamak zorunda kalıyorlar, ezdi mi ezecek mi diye! Kısacası her iki tarafın da hakkı var. Siz Marmaris gibi bir yerde ulaşımın nasıl sağlandığını sanıyorsunuz? Bisiklet ve motosikletle ulaşım, arabayla ulaşımdan çok daha fazla. Motosikletlerin insanların yürüdüğü yollardan, kaldırımlardan gitmesi de cabası... Bunlara acilen çözüm bulunmalı. Ve sonra da kusursuz ilçe Marmaris’i bal döküp yalamalı.



Bu arada... "Mag maga magazin!"de
şakayla karışık birkaç deniz yerine yorumumu yapmıştım, nerelere gidilmesi gerekiyor diye de söylemiştim, asıl tavsiyeler orada... Ama burada da İçmeler’deki “Can Kafe”den bahsetmeliyim. İçmeler’i kucaklayan işletmelerden biri. Denizi de güzel. Marmaris’e gitmişken e bir gününüzü de oraya ayırın derim.


Ve... Marmaris’te mini golf oynanan yerlerden birine gitmenizi de tavsiye ederim.

BUNU BEĞENDİYSENİZ
ŞUNU DA BEĞENEBİLİRSİNİZ:

Muğla'da bir gün

MERT'İN GEZEGENİ'NDE YAKINDA HANGİ DOSYALAR VAR?

"Marmaris'te yaz başkadır" ve "Muğla'da bir gün" dosyalarımın tadını alacağınız:
-Afyon’da bir akşamüstü
-Sedir (Kleopatra) Adası’nda “Bembeyaz” bir gün
"Nihan Karaali'nin samimi evi!" dosyamın tadını alacağınız, dekorasyon delisi olanların (ben de bunlardan biriyim) bayılacağı muhteşem bir ev ziyaretim de gelecek dosya planlarımın arasında...

BLOG DIŞINDA NELER YAPIYORUM?

Uzun beyin yıpratmaları sonucu nihayet yeni romanımı yazmaya başlamış bulunuyorum. Şimdilik günde 4-6 saat üstünde çalışıyorum, ayrıca yazma işlemi dışında da sürekli düşünüyorum. Beynim her an “error” verip çökebilir. :)

ŞİKAYETİMİ DE YAPARIM!

Siz bu yazıları keyifle bir çırpıda okuyorsunuz ama işin arka yüzünde ne sırt ağrıları, ne kamburlaşma tehditleri ve ne HTML sıkıntılarıyla dolu saatler geçirdiğimi bir ben bilirim, sevgili dostlar!.. :) HTML ayarları, yani işin teknik kısmı gerçekten söz dinlemiyor, ne kadar uğraşırsan seni o kadar uğraştırıyor... Yazım ve fotoğraf işlemlerini hallettikten sonra inanın 5 saat boyunca HTML ayarlarıyla uğraştım, ama yine de yazı ve fotoğraf bir dosyada olunca HTML affetmiyor, illa böyle boş satır araları vs. bırakıyor... Acaba uğraşmasam da karman çorman bir blog mu yapsam? :)

4 yorum:

  1. Roman ne hakkında?
    Arda

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Arda,
    Henüz çok yeni olduğundan sadece bir roman hazırlığında olduğumun bilinmesi daha iyi. İlginize teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. fotolar da yazı da güzel

    YanıtlaSil
  4. Yukarıya yazdığım dosya planlarımın yanı sıra Trabzon 2011 Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları hakkında da dosyam, olimpiyat bitince blogumda...
    Bu arada dekorasyonla ilgili söylediğim dosya planım da merak edilmiş. Önce hangi dosyam için harekete geçmem gerektiğinizle ilgili fikirlerinizi başka yerlerden değil de blogum üzerinden bu yorum kısımlarına ulaştırırsanız takibim de daha kolay olur. :)

    YanıtlaSil