...ve zamane genci yazmaya başlar.
Create your own banner at mybannermaker.com!

3 Aralık 2011 Cumartesi

Gece gece aklıma gelince yazdığım öylesine bir yazı; okumazsanız bir şey kaçırmış sayılmazsınız...

Şimdi tüm bunları yazdım da ne oldu? Belki blogumdaki gezi yazıları, ev-dekorasyon dosyaları, çizgi romanlar, şiirler arasında çok önemsiz görünebilir. Ama bu yazılarımı seven bir grup takipçim de var. Laf aramızda, arada onları da mutlu etmek gerekiyor. (Göz kırpan gülümseme işareti)

- Piyasada kalmaya devam ettiği sürece her ay başı dergi bayilerine gidip alacağım tek der Cnbc-e olacak sanırım. Dizilerini izlemememe rağmen (sürekli takip ettiğim bir dizisi illa ki olur ama genel konuşuyorum) beni bu dergiye çeken şeyi bir türlü çözemedim, adını koyamadığım bir tür bağımlılık denilebilir. Yıllardır her ay kaçırmadan alıyorum bu küçük dergiyi. Dergikolikliğime değindiğim bir yazımda da söylediğim gibi dergisiz yapamıyorum. Hadi her ay dekorasyon dergilerini ya da buna benzer diğer dergileri toplamamın bir sebebi var, ama insan niye bir televizyonun reklamını yaptığı dergiye yıllardır para verir ki, işte bunu çözemedim gitti.
- Hande Yener "Teşekkürler" mi, yoksa "Hande'ye Neler Oluyor" mu diye soracak olursanız cevabım kesinlikle ikincisinden yana! Sopa, Yasak Aşk, Bodrum, Bi Gideni Mi Var, Çöp (normal albümdeki versiyonundan ne kadar nefret ediyorsam, remix hâlini de o kadar çok sevdiğim, böyle tezat duygular içinde kaldığım bir şarkı) gibi şarkıların bendeki yeri çok başka! "Teşekkürler"de hit denilen şey olmaya aday Unutulmuyor, Havaalanı, Teşekkürler, Aşk Müziği, Dön Bana gibi şarkılar var ama bence bir Sopa ile, bir Yasak Aşk ile kıyaslanamaz. "Teşekkürler" albümünü sevmeme rağmen aradığım doyuma ulaşamadım. Hâlâ Sopa ve versiyonları mutlu ediyor beni. Müzik anlamındaki bu depresif durumdan kurtulmam için ya "Teşekkürler"in remix albümü çıkmalı ki bu da en az bir yıl sonraya işaret ediyor, ya da Gülşen'den her zamanki gibi bomba bir albüm. Tek umudum sensin Gülşen! Yap hamleni!
- Edebiyat sınavları yüzünden dünya ve Türk klasikleri arasında gidip gelen ben ilk sınavla ikinci sınav arasındaki o kısacık döneme Cnbc-e'de dizisi de olan Taht Oyunları'nı sıkıştırayım dedim ama pek başarılı olamadım. 847 sayfalık devasa kitaba başladım ama şu şartlarda devam edebilmem mümkün değil gibi. Ruhum popüler kültürü özlemişken zorlu hayat koşulları beni klasiklere yönelmeye zorluyor. Ne olacak bilmiyorum.
- Cnbc-e'den devam edelim: Pazar akşamları izlediğim dizi olan Teen Wolf sezon finali verince yerine The Secret Circle adında yeni bir dizi koyacaklar. Onu da izleyeceğim sanırım. Merlin ne zaman başlayacak acaba? (Mert, hani tek bir dizi izliyordun o kanaldan derseniz zaten öyle, bir dizi bitince diğer diziye başlayarak bunu gerçekleştiriyorum ya.)
- Preppy hem dekorasyon hem de moda için geçerli olan bir terim. Bugün gazetede de görünce, "Modayı bir yazı belirlememeli," diye düşündüm. Aslında gündemi böyle tek bir yazının belirlemesi gibi durumlar ne kadar saçma, sizce de öyle değil mi? Ama bu bambaşka bir yazının konusu. Neyse, preppy denen tarzı seviyorum, yalan yok, diyerek iyi geceler dileklerimle sizlerle şimdilik vedalaşıyorum.
- Bir sonraki paylaşımımın ev-dekorasyon dosyası olacağını müjdeleyerek bilgisayarımı kapatıyorum.

0 yorum: