Kış geldi.
Modasından ödün vermeyen hanımefendiler kürklerini kuşanırken, aklıma yazar ve şair Ahmet Haşim'in (1884/87 - 1933) o yüzde tebessüm oluşturan yazısı gelir hep.
Adı "Kürk"tür o yazının.
Bakın zamanında neler yazmış Ahmet Haşim:
Modasından ödün vermeyen hanımefendiler kürklerini kuşanırken, aklıma yazar ve şair Ahmet Haşim'in (1884/87 - 1933) o yüzde tebessüm oluşturan yazısı gelir hep.
Adı "Kürk"tür o yazının.
Bakın zamanında neler yazmış Ahmet Haşim:
"Nereden geldiği ve nasıl başladığı bilinmez bir kürk modası, İstanbul'un hemen bütün kadın tabakalarına yayıldı.
Bu moda, dedelerimizin ve ninelerimizin, şu bildiğimiz kürkünü (Osmanlı döneminde kürkten yapılan giyecekler, kürkün tüylü kısmı içe gelecek biçimde dikilirmiş) tersine çevirip
sırtına geçirmek ve kurt ya da goril gibi, iri yapılı bir hayvana benzemek
tuhaflığından başka bir şey değildir.
Bu moda o kadar yayılmış ki, şimdi kastor mantosu olmayan hanımın hiç
olmazsa kedi veya fare derisinden bir kürkü olması gerekiyor.
Tırnaklarını uzatıp sivrilten ve vücudunu
baştan başa tüylü göstermek isteyen kadın, belli ki insandan başka bir
hayvana benzemek için uğraşıyor. Kadınlarda bu insan şeklinden uzaklaşma
eğiliminin sebepleri ne olsa gerek?"
Eh, görüyoruz ki aradan geçen yaklaşık yüz yıl hiçbir şeyi değiştirmemiş.
Ve yine anlıyoruz ki, bazı şeylerin modası hiç geçmeyecek!
çok iyi :)
YanıtlaSil