...ve zamane genci yazmaya başlar.
Create your own banner at mybannermaker.com!

11 Haziran 2012 Pazartesi

Bu yaptığınız şey özel hayata müdahaleden başka bir şey değil!


Kimse beni "magazin"in bu olduğuna inandıramaz.
Şimdi başka işimiz gücümüz yokmuş gibi gazetelerin magazin sayfalarında ve televizyondaki uyduruk magazin programlarında Gülben Ergen'in "selülitli fotoğrafı"nı tartışıyoruz. Hadi gazetelerin magazin sayfasında bir köşede bu fotoğrafı yayımladınız diyelim, üstüne bir de saatlerce aynı fotoğrafın yorumunu yapmak niye! Sanki fotoğrafın üstünde uzun uzun konuşulacak bir konu varmış gibi... "Ünlüler" istedikleri yerde denize, havuza giremeyecekler mi; elinize fotoğraf makinenizi alıp bacaklarını, kollarını, başka yerlerini kollamak magazincilik mi oluyor yani? Bu yaptığınız şey özel hayata müdahaleden başka bir şey değil, kusura bakmayın! İnsanları rahat bıraksanız da tatillerinin tadını doya doya çıkarsalar, bize de bu tip haberlerle boş yere bilgi kirliliği yapmasanız, beynimizi bu değersiz haberlerle doldurmasanız... Kendimi öyle fotoğrafı çekilenlerden birinin yerine koyuyorum da, ben bile bu haberleri görünce bu kadar tepkileniyorken onların neler hissettiğini düşünmek bile istemiyorum.

Herhangi bir bayan X ünlümüz yemek yemek için ağzını açıyor, "Aaa! Bademciği şiş!" diye haberi yapılıyor.
Denizden çıkıyor, "Flaş! Flaş! Flaş! Bacaklarından neler sarkıyor?" diye haberi yapılıyor.
Güneşleniyor, "Bomba haber! Nasıl frikik verdi!" diye haberi yapılıyor.
Hapşırıyor, "Ona mendili uzatan bakın kimdi!" diye haberi yapılıyor.
Sümkürüyor, "Bakın sümkürdü!" diye haberi yapılıyor.
Tuvalete gidiyor, "Tuvalette neden uzun süre kaldı?" diye haberi yapılıyor.
Arabaya biniyor, "Kime gidiyor?" diye haberi yapılıyor.
Kışın ortasında güneş gözlüğü takıyor, "Acaba dayak mı yedi?" diye haberi yapılıyor.
Ev mağazasına giriyor, "Yeni eve mi taşınıyor?" diye haberi yapılıyor.
İnternet hesaplarında bir söz paylaşıyor, "Kimi iğneliyor?" diye haberi yapılıyor.

Yeter ya! Size ne? Bize ne?

Farkında mısınız, her yaz mevsiminde, yani önce "ünlü"lerimizin, sonra da hiç vakit kaybetmeden "paparazi"lerimizin güneye indikleri dönemlerde aynı tarzda "selülit"li fotoğraflar basına çıkıyor. En sonunda birileri isyan edecek ama, haydi hayırlısı!

Not düşümü: Fotoğrafı yayımlamak istemedim aslında ama belki konudan haberdar olmayanlarınız vardır diye mecbur kaldım. Yine de elimden geldiğince küçülterek yayımladım.

4 yorum:

  1. ayyynennn katılıyorum! !

    YanıtlaSil
  2. haberleri çok abartıyorlar çok güzel dile getirmişsin düşüncelerini paylaşıyorum, yakında neler var blogda?? :))

    YanıtlaSil
  3. neler okuyacağızz?

    YanıtlaSil
  4. Yarın bir yazı daha paylaşacağım, ondan sonraki gün de Tayfun Pirselimoğlu ile yaptığım röportajı. En yakında bunlar var, ama kenarda beklettiğim daha pek çok proje var. Blogumda yayımlamak için uygun zamanın gelmesini bekliyorum. İlginize teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil