...ve zamane genci yazmaya başlar.
Create your own banner at mybannermaker.com!

8 Ekim 2012 Pazartesi

"Bizimlesin" Ivana Sert!


Dün Forum'da Ivana Sert'in imza günü vardı.
Benim aklıma hemen, "Neyi imzalayacak ki?" sorusu geldi tabii.
Daha basılı yazın bile yazmadan, ben yazıyorum işte!
Şaka bir yana, ben de tesadüfen orada bulundum. "Şehir etkinlikleri muhabiri" olarak, blogumda sizlerle paylaşma amacı gütmeden, yani görev gibi gitmemiştim bu sefer etkinlik alanına. Dolayısıyla yanımda kendi fotoğraf makinem yoktu (Yayımladığım fotoğraflar oradaki fotoğrafçıların çektiklerinden seçtiklerim). Hem yemek yerim hem de kitapçıda son üç gün içinde görmeyeli neler olmuş diye şöyle bir gezinirim düşüncesiyle gitmiştim Forum'a. Sonra ilanları görünce, "E bari az daha oyanalıp Ivana Sert'i görelim bakalım!" dedim. Gelmişken kaçırmak da olmuyor; bu, yolda görsem dönüp bakmayacağım Ivana Sert olsa bile.
Programını da bir kez baştan sona izlemiş değilim. Neyse, derken alan kalabalıklaşıyor, insanlar toplanıyor. Kimisi, "Iyy, onun için bekleyemem!" diyen bakışlarıyla süzüyor bekleyenleri, kimisi de "Ben onun için gelmedim, tamamen tesadüftü," diye neredeyse açıklama yapmak isteyen haliyle gizliden gizliye heyecandan ölüyor. 
Derken saatler 16.30'u gösteriyor, ama ortada kimse yok...
Tahmin ettiğim gibi, vaktinde çıkmadı Ivana Sert.
Bir seferinde de zamanında çıksalar şaşıracağım zaten! 
Neyse, yine de hakkını yememek lazım: Yirmi dakika geç çıktı, pek fazla bekletmedi denebilir bu nedenle.
Onu sunan kişi, "Ivana Hanım koridorun sonundan geliyor, alkışlarınızla," diyerek coşkuyu artırmaya çalıştı.
Ama ne yazık ki tempolu bir alkış olmadı. Çoğunluk alkışlamadı da zaten. Oradaki buradaki fotoğraflarda gördüğünüz/göreceğiniz fotoğraflardaki "çılgın hayran"ların dışındakiler, daha çok geçerken uğramış havasındalardı. Televizyonda izledikleri bir karakterin canlı canlı nasıl göründüğünü görmeye gelmişlerdi. Bu doğal bir şeydi. Çünkü kimse kusura bakmasın ama Ivana Sert'in ne bir yeteneği ne de bir özelliği var. Sadece magazinsel bir figür. Sadece bu. Fakat yine de fazla bir kalabalık vardı.


GEÇERKEN UĞRAMIŞ HAVASI VARDI, AMA SEVİMLİYDİ!

"Ivana Sert'e gel Mert!" dediğinizi duyar gibiyim.
Peki, tamam.
Öncelikle enerjik değildi (Ben de ne bekliyordum ki?). Ben eller havada/coştura coştura sahneye çıkacağını düşünüyordum; yani tamam, bir şarkıcı değil elbette, ama "Merhabalar, selamlar, hoş geldiniz!" gibi yüksek bir tempoda çıkmadı kutu kadar küçük olan alana. Televizyondaki imajıyla pek örtüşmedi gibime geldi bu durumu. O da tıpkı orada bulunanların çoğu gibi geçerken uğramış havasındaydı. Yeşil bir elbise giymişti.
Şimdi sıkı durun!
Televizyon hakikaten çok yanlış gösteriyor!
Geçenlerde bir tanıdığım uçakta "Yalan Dünya"nın Çağatay'ı Hakan Meriçliler'i gördüğünden bahsetmişti. "Televizyonda iri yarı, kalıplı görünen o adamın aslında ne kadar zayıf, ince olduğuna inanamazsın Mert!" diyordu. Gözümle görmeden inanmazdım ben de TV'nin hakikaten bu kadar yanıltıcı olduğuna. Öyleymiş!
Ivana Sert TV'deki haline hiç benzemiyordu!
Ufak tefekti!
O uzun boylu, gösterişli kadın yoktu sanki. Özellikle yüzü dikkatimi çekti: Küçüktü yüzü.
Ama sevimliydi. Sonuna kadar kalamasam da, "İlginizi sevdim, sizi sevdim," gibi genel/klasik şeyler söylerken, gülmeye çalışıyordu. Hele üst balkonlardan ona bakmakta olanları da görünce çok şaşırması, hoşuma gitti benim. Mutluydu gördüğü ilgiden yani. Doğal olarak.
Bir ara ona ondan beklenen "Bizimlesin!"i demesi gerektiğini hatırlattılar da, ancak öyle emin oldum o yeşil elbiseli kadının Ivana Sert olduğundan.
İmzalatanlar ne imzalattı bilmem, ama Ivana Sert'in "Bizimlesin" diye bir moda kitabı olduğunu öğrendim.
Gerçi görünen o ki insanlar daha çok fotoğraflarını ve kollarını falan imzalattılar.
Bir sonraki şehir etkinliğinde görüşünceye dek, hoşçakalın dostlarım!

Not düşümü: Ben tavandan mı iner yerin dibinden mi çıkar diye düşünürken Ivana Sert'in mağazaların önünden bir ordu eşliğinde yürüyerek gelmesi şaşırtıcı değil aslında da, benim böyle düşünmem biraz şaşırtıcı... Neden düşündüğümü ben de bilmiyorum...
Not düşümü - 2: Her yerde aynı fotoğraflarla karşılaşacağınızdan eminim, sizlere "Mert farkı"yla özel resimler sunamadığım için üzgünüm! :)

1 yorum:

  1. Blogumu çok seviyorum ya! Sürekli yeni şeyler paylaşasım geliyor, ama insanlara hepsini ulaştırmak için sıralarını bekliyorum! :)

    YanıtlaSil