...ve zamane genci yazmaya başlar.
Create your own banner at mybannermaker.com!

26 Aralık 2009 Cumartesi

YENİ YIL SÜRPRİZİ!


HOŞ GELDİN YENİ YIL!

- Çam Ağacın İçin Parlak Öneriler
- Kardan Adam


Yeni yıla sayılı günler kala içimizde sevinç ve heyecan duygusuyla gelen bir kıpırtı oluştu sevgili takipçilerim... Şaka maka 20 Eylül 2009'dan bu yana bir sonbaharı, yani 2009'un son demlerini birlikte geçirdik. İlk başta sadece ailemin, akrabalarımın ve arkadaşlarımın girdiği "mertingezegeni" adresim bu kısa zaman içinde kendine göre epey yol kat etti. Duyanlar duymayanlara, bilenler bilmeyenlere söyledi ve site az çok tanınır hale geldi çevrede. Derslerimin ve sınavlarımın yoğunluğuna rağmen haftada birkaç kez sitemi düzenledim. Çizgi romanlarımı koydum, düşüncelerimi yazdım, kendimi tanıttım, özelliklerimden bahsettim... Sizler de bana destek oldunuz. Gmail adresi olmayanlarınız kişisel e-posta adresime yorumlarını yazdılar, olanlar da yorum kutusuna düşüncelerini gönderdiler. Anketlere katıldınız. Belki de bu adrese tıklayan herkes yorum yapmadı, sadece çizgi romanlarımı okudu; kim bilir... 2010'a birlikte merhaba derken sizler için yeni yıl sürprizleri hazırladım ben de. İşte, bunlardan biri yılbaşı dediğimizde akla ilk gelen şey: Çam ağacı!


Ben de boyumun uzunluğunda bir çam ağacı aldım bu yılbaşı için. Alması kolay... Peki ya süslemesi? Arkadaşlar, siz de benim gibi süsleme konusunda kararsız kaldıysanız önerilerime bir kulak verin derim.


UCUZ ama SEVİMLİ!
Arkadaşlar, çam ağacınızı süslemek için ilk olarak boyutunda karar kılmanız gerekmekte. Yeni yılı 1 metreden küçük, sevimli ve şirin bir çam ağacıyla kutlamak isteyip ucuz olmasına da dikkat ediyorsanız bu yazıyı okumaya devam ediniz. Ağacınızı alıp uygun yerine koyduktan sonra farklı renklerde toplar ve parıltılı püsküllerle süsleyerek yılbaşına hoşgeldin diyebilirsiniz. Dilerseniz ağacın gövde kısmına geçen noel babalı çubuklardan da iki-üç tane alabilirsiniz.
Ben de kendi yılbaşı ağacımı bu noel babalarla, simli-simsiz renkli toplarla ve büyük parıltılı toplarla süsledim özetlemek gerekirse. Renkli küçük ampulleriminse birkaç tanesinin kırılmış olduğunu görünce tehlikeli olabileceğinden doğru çöpe attık. Ama benim ağacım sanırım bir alttaki başlığın altına giriyor. :)

GÖSTERİŞLİ ve ŞIK!!
Ben küçükle yetinmem, 1 metreden büyük olacak, hatta benim boyumda olacak diyorsanız, seçim sizin. Ağacınızı kurduktan sonra farklı renklerde toplarınızla maçı başlatın! Puanlı, kurdeleli, simli, ışıklı, parıltılı, kalpli... Sizin için gezdiğim yılbaşı süsü satan mağazalarda o kadar çok çeşit vardı ki... Renkli küçük ampullerinizi, parıltılı püsküllerinizi ve noel babalarınızı taktıktan sonra tamam! Ha, unutmadan; klasik noel baba süslerinden sıkılanlar için seramikten yapılmış küçük zilli noel babalar da ideal!

DEVASA ve MUHTEŞEM!!!
"Geride bıraktığım bayramda çok para topladım, boyumdaki çam ağacı beni kesmez!" diye kararınızı kesin vermişseniz, 2 metreyi aşan yılbaşı ağacınızı süslemek için yazımızı okumanızı öneririm sevgili okurlar. Ağacınız uzun ve genişse süslemek için alternatif çoook! :) Yukarıda yazdıklarımla süsledikten sonra şunu belirtmeliyim ki bu yılın modası mor, sarı, gümüş beyazı ve tabii ki de vazgeçilmez rengimiz olan kırmızı! Sakın ola ki yeni yıl ağacınızı yeşil ve maviyle süslemeye kalkmayın, sonuç tam bir fiyasko olur, benden söylemesi. Gümüşümsü kozalaklarınızı altın sarısı puantiyeli topların arasına serpiştirebilir, renkli çanlarınızı noel babalarınızın arasına katabilir, farklı renklerdeki parıltılı püsküllerinizi küçük ampullerinizin arasına katabilirsiniz. Küçük ampüller çok klasik mi geliyor? Öyleyse mavi Ldli yıldız aydınlatmalarınızı sahneye çıkarmanın tam vakti! Tabii cebinizde hala para kalmışsa... :) Ve son olarak (boyunuzun yettiğini varsayarsak -sandalyeye çıkıp da bir yerinizi kırayım demeyin sakın ha!) ağacınızın tepesine altın sarısı veya yılbaşı moru rengindeki büyük yıldızınızı takabilirsiniz.
Bu arada, her üç yazı için de geçerli olan bir şey söyleyeyim: Püsküllerinizden kopan parçaları sağa sola döküp sakın ola bir de annenizden fırça yemeyin, benden söylemesi! :)

SIRADA NE VAR?

* Yılbaşı çorabınızı evinizin en hoş duvarına asmayı unutmayın! Ama şunu da söyleyeyim ki içinden laptop çıkacağını falan düşünmeyin. Bu hafif ve dayanıksız şeyler sadece görüntü için.

* Yılbaşı geleneğinin vazgeçilmezi olan kar spreyiyle odanın camlarında muhteşem bir manzara yaratabilir ya da yazdıklarınla komşunun kızını tavlamaya çalışabilirsin! Yazı yazacaksan dışarıdan düz olarak görünmesi için öncelikle bir kağıda tersini yazıp sonra cama yazman hata yapmaman için önemli bir uygulama olacaktır. Unutmadan, eğer kızı tavlamaya çalışıyorsan noel babanın elini tutan bir noel anne çizebilir ya da çizdiğin çam ağacından sarkan kalplerle ona ilanı aşk edebilirsin! :) :) :)

NOT: Bu yazı sadece eğlenmek için. Yılbaşı ağacını dilediğin gibi süsleyebilirsin.

Ve şimdi de bundan iki-üç yıl önce yazmış olduğum basit bir şiirimi yeni yılla az, kış mevsimiyle çok ilgili olduğu için yazımın sonuna ekliyorum:

KARDAN ADAM

Kış geliyor çocuklar,
Kardan adam yapalım.
Gözlerine kömürler,
Burnuna havuç takalım.

Atkımızı saralım,
Soğuktan koruyalım.
Lapa lapa kar yağarken,
Pencereden bakalım.

Bahar geliyor çocuklar,
Güneş yerini aldı.
Kardan adam eridi,
Geriye havucu kaldı.

BİR NOT DAHA: Hoh hoh hooo! Hepinize sağlıklı ve başarılı yıllar! Mutluluk mu? Artık ezberlemiş olmalısınız... :) :) :)

MERT

"Gizemli Tavşan" 3.bölüm - 4 sayfa






20 Aralık 2009 Pazar

Üç konu

Merhaba arkadaşlar!

Bu yazımda sizlere iki konudan kısaca bahsedeceğim. İlk olarak, sitemize yorum yapmak için gmail adresinizin olması gerekiyor ki sitemize tıklayan herkesin gmaili olmadığından yorum da yapamıyorlar. Yani yapıyorlar, ama siteye değil... Gmaili olmayan takipçilerimiz benim e-posta adresime yorumlarını yazıyorlar.

Bir diğer konu ise şu: Arkadaşlar, sitemize tıkladığınızda hangi ay içindeysek o ayın sayfası çıkıyor. Site açıldığından beri yayımladığım bütün şeyleri görebilmek için sağ taraftaki kutucukta yer alan 2009 yazısına tıklamanız yeterli. Bütün yaptıklarımı görebilmek için bunu yapın!

Önümüzdeki günlerde çizgi romanımızın yeni bölümünü sitemizden okuyabilirsiniz.

Hepinize keyifli haftalar!

MERT...

16 Aralık 2009 Çarşamba

Az daha sabredin...

"Gizemli Tavşan"ın merakla beklediğiniz üçüncü bölümünün çizimlerini neredeyse tamamladım; fakat yoğun ders ve sınavlarım yüzünden renklendirme kısımlarına henüz geçemedim. Yahu ben de bir an önce bloguma koymak istiyorum; ama inanın zaman yok! :) :) :) Bu arada dördüncü çizgi romanımın senaryo kısmı da tamamlandı sayılır, şimdiden söyleyeyim...
Hadi bakalım, siz yine de gözünüzü kulağınızı sitemizden ayırmayın, üçüncü bölümde ummadığınız şeyler olacak çünkü...

Mertttt!!!

11 Aralık 2009 Cuma

Tam bir kitap kurduyum!

Kitap yazmamın yanı sıra kitap okumayı da çok seviyorum ben. Özellikle de seri kitapları okumayı... Talihsiz Serüvenler Dizisi'nden tutun da Ulysses Moore'a, Spiderwick Günceleri'nden tutun da Harry Potter'a, Uç Diyar Maceraları'ndan tutun da Gece Evi'ne kadar hemen hemen pek çok seri kitabı okumuş durumdayım.
İçlerinden en sevdiğim seriler ise Talihsiz Serüvenler Dizisi ve Ulysses Moore... Bunu bloguma koyduğum ilk yazılarda da söylemiştim zaten. Talihsiz Serüvenler Dizisi 13 kitapla şimdilik bitmiş gibi görünse de, Ulysses Moore serisi uzun bir aradan sonra 7.kitabıyla meraklılarının yüzünü gülümsetti! 6 kitabını uzun zaman önce okuduğumuz seri, aslında bitmişti. Ya da biz öyle sanıyorduk? Belki de haklıydık... Yazar, kitapları tutulduğu için başka konularla yeniden yazmaya devam etmiş olabilir. Ve araştırmalarıma göre seri, 9.kitabını da göreceğimiz kadar ilerliyor. Yarın bu kitabı alacağım. Ama alır almaz okuyamam, belki bir - iki gün sonra... Çükü hatırlamak maksadıyla 6.kitabına başladım bu akşam. Yarın da biter sanırım.
Her neyse, sevgili okurlarım.
Bakalım bu kitap okuyanlarının beklentilerini karşılayabilecek mi?
Yoksa yeni gizemler mi yaratacak?
Hoş gizem konusunda Lemony Snicket'i geçebileceğini sanmam ya...

Hoşçakalın,
Sevgiyle ve sağlıkla kalın,

Mert...

"Gizemli Tavşan" 3.bölüm tanıtım yazısı

“İkiniz de bir daha sakın gözüme gözükmeyin!”

“Beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattınız.”

“Mustafa Bey’in karşısında ne kadar küçüldüğümü tahmin bile edemezsiniz.”

“Yazıklar olsun.”

Gizemli Tavşan'ın merak ve ilgiyle beklenen 3.bölümünde
İŞLER ÇOK KÖTÜ KIZIŞIYOR!


“Bu yüzden babalarıyla tartışmalarına sebep olmayın?”

“Yalan söylemek, son derece kötü ve tehlikeli bir davranıştır hiç şüphesiz. Hele hele söylenilen yalanların doğuracağı sonuçların ne olacağını düşünmeden yalan söylemek... Bunu da siz düşünün artık.”

“Az önce kiminle konuşuyordunuz siz?”

Gizemli Tavşan'ın heyecan ve tutkuyla beklenen 3.bölümünde
BEKLENMEDİK GELİŞMELER YAŞANIYOR!


“Bir hafta sonra yanındayım, ‘sevgilim’,” dedi güzel ve çekici bir kadın, konuşmakta olduğu cep telefonuna doğru. “Şu çok önemli olan işi birlikte halledeceğiz ve sonra da planımızı gerçekleştirmeye koyulacağız."

“Kiminle konuşuyordun, canım?”

“Yeni sihirbazlık gösterisine gelmemizi mutlaka istediği için, Trabzon’a ne zaman geleceğimizi sordu. Verdiğim cevap onu çok mutlu etti.”

“Onu tanıdığımız için çok şanslıyız.”

“Bunun için ne kadar şanslı olduğumuzun farkındayım zaten."

Gizemli Tavşan'ın sabırsızlık ve aceleyle beklenen 3.bölümünde
ENTRİKALAR BAŞLIYOR!


“Baba, yeni komşumuz hakkında bilmen gereken bazı şeyler var!” dedi Alev en sonunda. Kardeşi Mert, şaşkın ve tedirgin bir ifadeyle başını ona çevirdi. Ablası, Tavşan hikayesini babasına anlatmaya karar vermişti.

Gizemli Tavşan'ın 3.bölümünde
KURALLAR DEĞİŞİYOR!


Yaratanı, yazanı ve çizeni MERT olan GİZEMLİ TAVŞAN'ın

3.BÖLÜMÜ

ÇOK YAKINDA,

EN BEĞENİLEN

BLOGDA!

6 Aralık 2009 Pazar

Sağlık+Başarı=Mutluluk

Hepinize sağlıklı ve başarılı haftalar...
Mutluluk nerde diye sormayın.
Bu ikisi mutluluğa eşit zaten.

Mert...

Eskiz izlerini silerken...


Merhaba sevgili arkadaşlar,

Sizlere, çizgi romandaki eskiz izlerini silerken çektiğim bir fotoğrafı yolluyorum.
Emin olun bu işlem en zor işlemlerden biri.

Çünkü çizgileri tam olarak silebilmenin zorluğu yanında, kağıdı yırttığınız anda iş biter!

:) :) :)
Sevgilerimle,
Mert...

21 Kasım 2009 Cumartesi

Üçüncü bölüm de blogda!

Mert'in kurguladığı, yazdığı ve çizdiği "Gizemli Tavşan"a yapılan yorumlar (blog yorumlarının yanı sıra kendisine atılan özel mesajlar) sonucunda çok beğenildiği ve devamının merakla beklendiği ortaya çıktı; bunun sonucunda üçüncü bölümün de blogda yerini alması kararlaştırıldı. Yoğun sınavları yüzünden Mert'in bloga bayramdan sonra koyma ihtimali olan ikinci bölümünü sakın kaçırmayın!

15 Kasım 2009 Pazar

"Gizemli Tavşan"ın 2.bölümü gelecek hafta blogda!

Bu Bir Çocuk Oyunu Değil

Güzel bir kadınken para için kötülük peşinde koşan sihirbaz Madrika tarafından insan boyundaki bir Tavşan’a dönüştürülen Işık ve Madrika’dan kaçıp bir ailenin evine saklandığında güç de olsa hikayesine inanan iki çocuğun öyküsü...

Ne yazık ki bu kaçış sadece bir başlangıç.

Mert, yeni çizgiroman serisini gururla sunar.


31 Ekim 2009 Cumartesi

"Gizemli Tavşan" 2.bölüm tanıtım yazısı

"Yok Mustafa Bey, bizim evde fare mare yok."
Çocukların yalanı ortaya çıkıyor.

Yavuz, "Bu gördüğüm gerçek olamaz.” dedi. İşte o an Tavşan, iki masum çocuğun başını belaya sokmaktansa; Madrika’dan hiç kaçmamış olmayı diledi.
Yavuz, Tavşan'ı görüyor.

Ayaklarından adeta yere çivilenen Madrika bu durumdan kurtulmak için debelenirken, “Fazla vaktimiz yok, beni çöz de bir an önce gidelim buradan,” dedi Tavşan aleacele.
Alev, hayatını ölüm tehlikesine atarak Tavşan'ı kurtarmaya çalışıyor.

“Yanlış bir şey yapmaya kalkıştığın anda olacaklar en çok senin canını yakacaktır, bilesin.”
Tehditler havada uçuşuyor.

"Bir şeyler yapmazsak bu adam ona çok kötü şeyler yapabilir.” Sonra da ekledi: “Ardından sıra bize gelir."
İşler çığrından çıkmak üzere!

GİZEMLİ TAVŞAN'IN MERAKLA BEKLENEN 2.BÖLÜMÜNDE ORTALIK FENA HALDE KARIŞIYOR!

Çizgi roman dizim başlıyooo!

Sevgili Okur,
Emin olabilirsin ki çizgiromanlarımı bloguma koyarken ben de senin kadar heyecanlıydım! Ve hala da heyecanım dinmiş değil!
E, ne bekliyorsun... Okumaya başla ve sonra da yorumlarını yaz! Unutmadan, anketlerime katılmadan sakın sitemi kapatayım deme! :) :) :)
Umarım ilk bölümü çok beğenir, gelecek bölümleri iple çekersin... Gelecek bölümde neler olacağı hakkında da seni ve senin gibileri merak ettirmeyeceğim, endişelenme.

Sevgi ve Saygılarımla,
Sağlıklı ve Mutlu Günler Geçirmen Dileklerimle,

MERT...

"Gizemli Tavşan" 1.bölüm - 7 sayfa








30 Ekim 2009 Cuma

"Gizemli Tavşan" yarın başlıyor!


Gelecek, geliyor ve geldiii!!! "Gizemli Tavşan" adlı kendi yarattığım, yazdığım ve çizdiğim çizgiromanımın yayımlanma günü nihayet geldi! Eylül ayından beri kafamda kurguladığım ve sizlere de gerek anket sorularıyla gerekse yazılı metinlerle ilettiğim "Gizemli Tavşan" gelecek, geliyor, az kaldı... diye diye en sonunda nihayet geldi! Blogumu açtığım ilk günden beri sizlere sorduğum anket sorularıyla en çok oy toplayan "çizgiroman" türü oldu, bunun sonucunda düşüncemi "çizgiroman" yayım türüyle sizlere aktarmaya karar verdim! Yoğun derslerim, okulum ve diğer projelerim nedeniyle bu çizgiromanı yapmak için her ne kadar az zamanım olsa da, siz sabırsız okurlarıma verdiğim sözü tuttum ve gece gündüz demeden çalıştığım çizgiromanımın ilk bölümünü yaklaşık bir hafta içerisinde bitirdim! E, aslına bakarsanız bugün bitireceğim... Yani az bir şey daha kaldı, ilk bölümü yedi sayfadan oluşan renkli çizgiromanımı yarın bloguma koyacağım! Bir çizgiromanın yapılış aşamasını daha önce de belirtmiştim sizlere. Fakat bir kez daha aşama aşama açıklamak istiyorum. Çünkü "Gizemli Tavşan"ın yapılış aşamasının resimlerini çektim ve birini buraya koydum! Böylece daha iyi anlayabileceğinizi düşünüyorum.

1. Öncelikle o bölümde ne yapacağımı kurguluyorum.
2. Ardından bir sayfayı karelere ayırıyorum.
3. O bölümdeki yazıları yazıyorum.
4. Sayfayı karelere ayırıp yazıları da yazdıktan sonra önce kurşun kalemle karede ne yapacağımın taslağını çiziyorum.
5. Bu işlem bittikten sonra özel çizgiroman kalemleriyle eskizin üstünden geçiyorum.
6. En ufak bir hata yapmışsam ve bu hata giderilemeyecek türdense her şeyi yeniden çiziyorum.
7. Kurşun kalem izlerini iyice siliyorum. Bunu yaparken kağıdı kırıştırmamaya ve yırtmamaya da özen gösteriyorum.
8. Çizme işlemi bittikten sonra bütün kareyi gerekli renklerle boyuyor, renklendiriyorum (En zor kısmı da bu zaten! Eliniz öyle bir ağırıyor ki boyamaktan... Örneğin ben şimdi bu yazıyı yazdıktan sonra beş sayfamı daha boyayacağım yarına yetiştirmek için. Harika!).
9. Her şey bittikten, yani çizgiromanın gerekli işlemleri bittikten sonra, her sayfayı tarayıcıyla bilgisayara aktarıyorum.
10. Bundan sonrası da sizin işiniz (ki keşke bu görev benim olsa!). Yarın bloguma tıklatıp çizgiromanıma yorum yazmanız ve gelecek bölümleri sabırsızlıkla beklemeniz yeterli.


NOT: Bundan sonraki bölümleri blogumda yayımlamayı düşünmüyorum aslında, ilk bölüm olduğu için bu bölümü yayımlıyorum. Ama sizleri kırmayıp ikinci bölümü de bloguma koyabilirim. Diğer bölümleriyse bir çizgiroman dergisi şeklinde yayımlamayı düşünüyorum.


YARIN "MERT'İN GEZEGENİ"NE TIKLAMAYI ve ÇİZGİROMANIMA YORUM YAZMAYI SAKIN AMA SAKIN UNUTMAYIN!!!


MERT...

28 Ekim 2009 Çarşamba

Çok kısa bir süre kaldı...

Merhaba "Gizemli Tavşan " adlı çizgi romanımı sabırsızlıkla bekleyen herkes!
Sizlerden gelen mesajlar sonucunda çigziromanımı bir an önce bitirip (yani ilk bölümünü) bloguma koymak için çalışıyorum. Birinci bölümün bitmesine sadece günler kaldı! Dişinizi birazcık daha sıkın... Ve üç, dört gün sonra sitemize mutttlaka tıklayın!
"Gizemli Tavşan"...
BİRKAÇ GÜN SONRA SİZLERLE BULUŞUYOR!

MERT

17 Ekim 2009 Cumartesi

"Gizemli Tavşan" çok yakında sizlerle buluşuyor!


Birkaç haftadır blogumdaki anket sorularıma yazdığınız cevaplar sonucunda sitemde yeni bir köşe daha olacak, hatta ve hatta blog çoğunlukla bu köşeye yönelecek. Kendi yarattığım, yazdığım ve çizdiğim muhteşem çizgiroman-dizisi olan "Gizemli Tavşan", bundan böyle "Mert'in Gezegeni" blogunda olacak. Yukarıda tanıtım afişini görmekte olduğunuz çizgiroman-dizisi, on günde bir yeni bölümleriyle karşınızda olacak. On günde bir olmasının nedeni de okulum, derslerim ve diğer sosyal aktivitelerim... Bu yüzden yapar yapmaz siteme koyamayabilirim çizgiromanımı. Hem tek engel dersler de değil, bu çizgiroman-dizisinin tek bir karesi için yapılanları bir bilseniz... Öncelikle o bölümde ne yapacağımı kurguluyorum, ardından yazıları yazıyorum, sonra özel kalemlerle resimleri çiziyorum -bir hata olursa mecburen yeniden çiziyorum, çizme işleminden sonra renklendiriyorum, ardından tarayıcıyla bilgisayara aktarıyorum... vs. vs. Yani bu kadar kolay bir iş değil bu. Fakat sizi temin ederim ki afişte de yazdığı gibi, "Bu bir çocuk oyunu değil." Bu, çocukların yanı sıra büyüklerin de ilgisini çekebilecek bir çizgiroman-dizisi. İşte, ilk bölümün konusu kısaca şöyle:
Güzel bir kadınken kötülük peşinde koşan sihirbaz Madrika tarafından insan boyundaki bir tavşana çevrilip sihirbazlık gösterilerinde küçültülerek kullanılan Işıl (Tavşan), yeni planı için bir apartman dairesine taşınan Madrika'nın bu telaşını fırsat bilerek ondan kaçar ve aynı apartmandaki başka bir daireye girip saklanır. Evin çocukları olan 12 yaşındaki Mert ve 17 yaşındaki ablası Alev Tavşan'ı görünce, güç de olsa onun bir hırsız olmadığına ve Madrika hakkında söylediklerine inanırlar. Tavşan, çocukların anne-babasına yakalanmadan o evde yaşamak ve Madrika'dan kaçmak zorundadır. Üstelik zavallı çocuklar da artık bu işe karışmıştır ve bu sırrı sadece bir kişi daha öğrenebilir, yoksa Işıl sonsuza kadar bir Tavşan olarak kalacaktır. Ne var ki her şey bu durumdan ibaret değildir...
Sır... Aşk... Entrika... "Gizemli Tavşan", çok yakında "Mert'in Gezegeni"nde...

Sevgilerimle,
MERT...

20 Eylül 2009 Pazar

İşte "en" sevdiklerim...

Renk: Kendi bulduğum bir renk olan Çamur Mavisi!
Meyve: Muz, armut ve elma.
Şehir: Trabzon.
Tatil yeri: Marmaris (oraya aşığım!)
Şarkıcı: Funda Arar
Ders: Türkçe, Matematik ve Sosyal.
Hava Durumu: Güneşli havalar.
Reçel: Aslında her reçeli severim, ama kızılcık reçeli de bir başka yani! :) :) :)
Hayvan: Sanırım "K" harfiyle başlayan tüm hayvanlar: Köpek, kedi, kuş, kaplumbağa, kelebek. Ne? Bunu dediğime inanmıyorum! Kertenkelelerden nefret ederim! :) :) :)
Kitap: Kitaplara bayılırım! Her gün mutlaka kitap okurum! Ve okuduğum çoğu kitabı da severim! Ama Talihsiz Serüvenler Dizisi ve Ulysses Moore Serisinin bende yeri bir başkadır. Bu arada, Talihsiz Serüvenler'deki sırrı çözeniniz var mı? :) :) :)
Yağmurlu bir günde yapmayı en sevdiğim şey: Pencere kenarına oturup yağmur damlalarının cama vuruş sesi eşliğinde kitap okumak! Tavsiye edilir! :) :) :)
Çizgi roman kahramanı: Zagor ve hepimizin gözdesi Sünger Bob!

Fotoğrafım


Sizlerle bir fotoğrafımı paylaşmak istiyorum!

Kendimi tanıtıyorum!

Merhaba!
Adım Mert. 14 yaşındayım. Okuma yazmayı öğrendiğim 1. sınıftan beri hikayeler, romanlar, masallar ve senaryolar yazıyorum; kendi çapımda farklı konularda dergiler çıkarıyorum; karikatürler çiziyorum; aileme tiyatro oyunları ve kendi çektiğim kısa filmleri sunuyorum. Aynı zamanda çizgi romanlar da yapıyorum. Hatta 5 yıldır öykülerini yazıp çizgi romanlarını yaptığım belli karakterlerim bile var. Bu anlattıklarımı yapmaktan çok zevk alıyorum. Sen de benim gibi yazmayı, çizmeyi ve oynamayı seviyorsan acele et, gezegenime kalkan gemiyi sakın kaçırma!